9 Ağustos 2019 Cuma

ÇEVİRİ | ASALA'nın 12 Şubat 1982 tarihli Lübnan'daki basın konferansı ve bazı notlar

AÇIKLAMA

Burada sunduğumuz bu kısa basın açıklaması ASALA'nın görüşlerinin en kısa özeti sayılabileceğinden ve ASALA'nın Türkiye'ye ve (kendilerinin Batı Ermenistan dedikleri) Türkiye Kürdistanı'na, Türkiye ve T. Kürdistanı'nın koşullarına ve emperyalizm teorisine ne kadar yabancı olduğuna delil olacağından dolayı yayınlanmaya değerdir. Yine aynı zamanda bu görüşler ASALA'nın Rus sosyal-emperyalizmine bağımlılığını da belirtmektedir.

Bu metin, esasen basın açıklamasının filmi ile birlikte, Reuters arşivini kullanan eski ITN Source sitesinde ulaşılabiliyordu ama 1 ila 1.5 yıl önce Getty'nin ITN'nin haklarını alması sonucu eski arşiv ulaşılamaz hale geldi ve halen daha görüntülerin çoğuna ulaşılamıyor. Yani orijinalde basın açıklamasına buradan ulaşılabilecekken bu olanak ortada yok (wayback machine linki de yok). Bu durum bu ufak çevirinin değerini biraz daha arttırıyor. Bu yüzden ulaşım artık mümkün olmadığından ayrıca İngilizce orijinalini de ek olarak veriyoruz. Metindeki notlar bizim tarafımızdan konulmuştur.

TARİHİMİZDEN ÖĞRENİYORUZ
2019.08.09


Ermenistan Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu, siyasi hattını uzun süreli bir hazırlık, örgütlenme ve Türk yönetici sınıflarının -ki bunlar birçok uluslararası emperyalist güçle bağlantılıdır- bir takım çıkarlarını hedef alan askeri harekatlar gerçekleştirerek hazırlamıştır. Bir, Ermenistan Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu, yerel gerici güçlerle bağları olan uluslararası destekli Türk emperyalizminden[1] bütün mücadele araçlarını kullanarak işgal edilmiş Ermeni topraklarının kurtuluşu için çalışan bir siyasi örgüttür. İki: Örgütümüz baskıcı sınıfların otoritesini reddeden Ermeni halkının özlemlerini gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Üç: Örgütümüz bilimsel devrimin aksiyomlarınca yönlendirilmektedir. Dört: Örgütümüz Türk sömürgeciliğinin sömürü, baskı ve terörünü göğüslemede devrimci şiddetin doğru ve temel olduğuna inanmaktadır. Beş: Bizler uluslararası devrimci hareketin bir parçasıyız. Kanaatimize göre dünyanın dört bir yanından devrimcilerin birliği, sömürülen ve ezilen kitlelerin zaferi için zorunluluktur. Altı: Türk faşist yüklenicilerinden[2] işgal edilmiş Ermeni topraklarının kurtarılışını bu toprakların sınırı olan diğer Ermeni topraklarıyla birleşmesi ve nihayette demokratik, sosyalist, devrimci bir sistemin yaratılışı takip edecektir. Yedi: Mücadele alanımız halkımızın diasporası ve düşmanlarımızın veya onların destekçilerinin var olduğu her alandır. Sekiz: Sovyetler Birliği ve sosyalist ülkelerin dayanışması[nı kazanmak] ve onların Türk sömürgeciliğine, gerici işbirlikçilere ve emperyalizme karşı uzun[3] halk savaşında Sovyet Ermenistanı'nı devrimci bir üsse çevirmek amaçlı Sovyet Ermenistanı'ndaki halkımızla işbirliği[ni hayata geçirmek] için çabalayacağız.

* 1 Türkiye gibi yarı-sömürge yarı-feodal bir ülkenin sosyo-ekonomik karakterini görmezden gelip Türkiye'de bir geri veya orta kapitalizmin mevcut olduğunu var sayalım. Haydi yine var sayalım ki Türkiye emperyalizmin bir yarı-sömürgesi, hatta onu da geçelim (ülke devrimci hareketindeki bir kısım oportünist çevrelerin kullandığı genel kabul gören formla) bir "yeni-sömürge"si de değil, yani sömürge/yarı-sömürge/yeni-sömürge karakterlerinden hiçbirisinden değildir, peki nedir? Türkiye bunların hiçbiri olmayıp bağımlı bile olsa, bu onun kapitalizminin bağımlı, yani emperyalistlerin denetiminde olduğu anlamına gelir ve kesinlikle Türkiye'de kapitalizmin son aşamaya, emperyalist aşamaya varmadığını gösterir. Bu terim bile ASALA'nın Türkiye ve T. Kürdistanı gerçekliğinden ne derece kopuk olduğunun bariz bir kanıtıdır. Buna rağmen 12 Eylül koşullarında bu küçük-burjuva anarşist örgütünü eleştirip çizgisini mahkum ettiğimiz için İKK'nin 45. sayısındaki "Ermeni Örgütleri ve İstemleri Üzerine" yazısından ufak alıntılar yapıp kitabında bizi "şoven" "Kürt örgütlerinin aynı konuda durduğu konuma kıyasla geri" ilan eden ve suçluymuş gibi gösteren Recep Maraşlı gibileri ("Ermeni Ulusal Demokratik Hareketi ve 1915 Ermeni Soykırımı". Maraşlı, Recep. Pêrî Yayınları. 1. Baskı, Ekim 2008. İstanbul. Sayfa: 410, 411.; aynı yazar bahsi geçen kitabında "Kadroları içinde Ermeni kökenli devrimcilerin bir hayli yoğun olduğu TKP/ML'de bile Kaypakkaya'nın "Kürt Milli Meselesi"ndeki tezlerinde belirlediği "tarihsel haksızlık" tespiti ile; propaganda ve ajitasyonda kullanılan"çeşitli milliyetlerden halkımız" söyleminin dışına çıkılamadığı, "çeşitli milliyet'lerin özgün durumlarına ilişkin tezler geliştirilmediğini görülüyor." deyip devamında birçok anti-Marksist hezeyanların dolu olduğu Hikmet Kıvılcımlı'nın Yol kitabını övüyor [ss. 408], yazarımızın Marksist terimleri "propaganda-ajitasyondan dışarı çıkmayan" diye ilan edip Kıvılcımlı'nın [azılı bir şovenist olarak kendisinin de sonradan üstünü örttüğü] uyduruk Yol serisine övgüsüyle niyeti gayet belli bizce!) bu saçma görüşlere katılıyorsa bilemeyiz. Gerçi onlar da Türkiye'nin sömürgeci olduğu şeklindeki deli saçması görüşleri yıllarca yaydıkları için sanmayız ki bu ifadelerde bir sorun görürler, aksine altına imza bile atabilirler.
* 2 Topraklar üstündekileri fazlalık, yük olarak görüyor. Bizde pek karşılığı olmayan bir terim, lakin her haliyle bu ifade bariz bir milliyetçi damar taşıyor.
* 3 Uzatmalı veya uzun süreli anlamındaki "protracted" kelimesi kullanılmalıydı (bazı metinlerde prolonged şeklinde de görülebilir). Kaldı ki, bu biçimsel bozukluk bir yana, "Ermeni halkının" Türkiye'de bir "Halk Savaşı" vermesi için önce ortada bir Ermeni ulusu, sonra da bu ulustan halk kavramına giren sınıftan Ermeni halk kitlelerinin olması gerekir. Buna karşılık modern milliyet biliminin gösterdiği üzere Türkiye'de Ermeniler bir ulus teşkil edecek niteliklerden uzaktır, aksine bir etnik azınlık konumundadır (elbette ki bu İttihatçı Alman uşağı kompradorların başlatıp Türk-Sünni Kemalist komprador kliğin sürdürüp son şeklini verdiği Ermeni soykırımı sonrasındaki dönem için geçerlidir). Türkiye'de bu niteliği karşılayan tek milliyet, Kürtler'dir.

EK: 1 - Orijinal metin

The Armenians Secret Army for the Liberation of Armenia drafted its political line over a long period of preparations, organisation and arranged military operations directed against a number of Turkish ruling class interests, which are connected to many international imperialist powers. One, the Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia is a political organisation that works through all means of struggle for the liberation of occupied Armenian territories from internationally-sponsored Turkish imperialism, which is tied to local reactionary forces. Two: our organisation intends to realise the aspirations of the Armenian people, who reject the authority of the oppressing classes. Three: our organisation is directed by the axioms of scientific revolution. Four: our organisation believes that revolutionary violence is the correct and principal means in facing the exploitation, oppression and terror of Turkish colonialism. Five: we are a part of the international revolutionary movement. It is our conviction that the unity of revolutionaries throughout the world is a necessity for the victory of the exploited and oppressed masses. Six: the liberation of occupied Armenian territories from Turkish fascist overloads will be followed by the unity of these territories with other Armenian territories which border them in the eventual creation of a democratic, socialist and revolutionary system. Seven: the battlefield of our struggle is the diaspora of our people and any position where our enemies or their sponsors exist. Eight: we shall strive for the solidarity of the Soviet Union and socialist countries and their co-operation with our people in Soviet Armenia in the transformation of Soviet Armenia into a revolutionary base for the long people's war against Turkish colonialism, reactionary collaborators and imperialism.