17 Mart 2020 Salı

ÇEVİRİ | Kızıldere şehitlerinin son notu (30 Mart 1972)

AÇIKLAMA


Sunduğumuz bu belge, Amerikan Savunma Bakanlığı'na sunulmak üzere hazırlanan Margaret Krahenbuhl'un yazdığı "Political Kidnappings in Turkey, 1971-1972" isimli rapordan alınmıştır. Raporu 1977'de yayınlayan RAND Corporation, bilindiği gibi esasen Amerikan çıkarları hakkında araştırmalar yapma ve stratejiler üretme, yani CIA'nın araştırmalarının legal kılıfı olma vazifesiyle kurulmuş bir şirkettir. Krahenbuhl'un kaynağı, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 7 Nisan 1972 tarihli Ankara'dan çektiği 2499 sayılı telgrafıdır. Telgraf, başta sınırlı resmi kullanımla kısıtlansa da, Dışişleri Bakanlığı tarafından kısıtlamalar Haziran 1976'da kaldırılmıştır.

Bu notun Türkçe literatürde aslı yayınlanmamıştır. Genelde bu konuda belgeye dayalı en geniş çalışmayı veren Turhan Feyizoğlu'nun kitaplarında da, basında da yoktur. Dava sürecince de değinilmediğini şu zamana kadar atıf yapılmamasından dolayı tahmin ediyoruz. Yani Türkçe metin (Türkçe'den İngilizce'ye yapılan çeviri üzerinden geri çeviriyle) ilk defa kamuoyuna sunulmuş oluyor.

Bu metnin gerçekliğine dair bir şüphemiz bulunmuyor, çünkü Krahenbuhl'un kitabını inceleyen herkes görecektir ki Krahenbuhl direkt olarak birincil kaynaklara başvurarak zamanına göre (bilhassa dönemin yabancı basının verdiği yarım yamalak haberler göz önüne alınırsa) gayet başarılı bir eser ortaya koymuştur. Yine raporun Dışişleri Bakanlığı'na sunulmuş olması, elbetteki yorumların Amerikan hükûmetinin görüşlerini yansıtsa da belgeler konusunda sahte belge kullanılmaya gerek duymayacağı kanısını uyandırıyor. Bu yüzden biz blog olarak bu metnin gerçek olduğuna inanıyoruz.

Bu tür bir nota dair şu zamana kadar katliamdan sağ kurtulan tek kişi olan Ertuğrul Kürkçü'nün bir anlatısı olmamıştır, yine de Ertuğrul'un evin diğer tarafındayken yazılmış olabileceği bir gerçektir. Veyahut da Ertuğrul'un bu nota dair bir bilgisinin olmaması, direkt olarak sahte olduğu anlamına gelmez.

Sonuç olarak yorumu okuyucuya bırakıyor ve çeviride kullandığımız İngilizce metni de yanında ek olarak vererek çeviriyi sunuyoruz.

"Kızıldere, Kızıldere, davan ne kadar büyüktü senin!" (Hozan Temeli)

Biz metinde ifade edilen görüşlere (ülkenin işgal/gizli işgal altında olduğu, oligarşi vb.) kuşkusuz katılmıyoruz ama mücadele anıları dağlar kadar yüce olan Kızıldere şehitlerinin devrimci mirasını sahipleniyoruz. Çeşitli milliyetlerden halkımızın bu yiğit evlatlarının militan anıları, halkımızın emperyalizme, sosyal-emperyalizme, feodalizme, komprador kapitalizme, faşizme, sosyal-faşizme ve her türden gericiliğe karşı mücadele azmini bileyliyor. Çeşitli milliyetlerden halkımızın bu yiğit evlatları zayi gitmemiştir, bütün devrimci, demokrat, yurtseverlerin şanlı anılarını anti-emperyalist, anti-faşist, özü toprak devrimi olan Demokratik Halk Devrimi'ni başarıya ulaştırarak onurlandıracağımıza söz veriyoruz. Söz onurdur, onuru çiğnetmeyeceğiz.

Kaynağın künyesi şudur:
- "Political Kidnappings in Turkey, 1971-1972". Krahenbuhl, Margaret. RAND Corporation [R-2105-005/ARPA]. 1st Edition, July 1977. Sayfalar: 73-74.

İbo'dan Demirdağ'a - Tarihimizden Öğreniyoruz
2020.03.18.

---

"Hainler! Amerikancı köpekler! İnsan er veya geç ölür. Ölümün en rezilce olanı birisinin sırtı düşmana dönük olma utancıyla ölmesidir. Biz halkımız uğruna son nefesimize değin dövüşerek şerefle öldük.
Bu İngiliz ajanları, ülkemizi işgal eden NATO kuvvetlerindendiler. İşgal altındaki bir ülkenin devrimcileri olarak, bu ajanları vurarak öldürmek en temel hakkımız ve namus borcumuzdur. Halkımıza olan son görevimizi yerine getirerek huzur içinde öldük.
Devrim yolu zorludur. Engebelerle ve işkencelerle doludur. Devrim yolu, her bir düşen gerillanın kanıyla aydınlanmıştır. Her bir engebede düşen gerillanın elindeki bayrak, ardından gelen gerilla tarafından dalgalandırılmıştır. Bizler devrimin öncü savaşçılarıyız. Bizler inanıyoruz ki şüphesiz bu bayrak oligarşinin tepesine dikilecektir ve bizler bu yolda ilerlerken öncü görevimizi yerine getirmenin onuruyla öldük.
Yaşasın Türkiye devrimi! Yaşasın Türkiye Halk Kurtuluş Partisi! Yaşasın Bağımsız Türkiye."

EK-1: Esas aldığımız İngilizce metin


"Traitors! Pro-American dogs! People die sooner or later. The worst way to die is in shame with one's back turned toward the enemy. We died proudly by fighting to our last breath for our people.
These English agents were from NATO forces occupying our country. As the revolutionaries of a country under occupation, it is our most fundamental right and debt of honor to kill these agents by shooting them. We died with peace of mind, having done our last duty toward our people. 
The revolutionary path is difficult. It is full of obstacles and it is tortuous. It is lighted with the blood of every guerrilla who falls. The revolutionary flag in the hand of the guerrilla who falls at each obstacle is raised by the guerrilla after him. We are the vanguard fighters of revolution. We believe that this flag is going to be erected on oligarchy's nose without fail, and we died in the pride of having done our vanguard's duty in traveling along this path! 
Long live the Turkish Revolution! Long live the Turkish Peoples' Liberation Party! Long live independent Turkey."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder