13 Temmuz 2022 Çarşamba

ŞİİR | Hasan Hakkı Erdoğan - Xello'nun Biyografisi

Halil İbrahim Katar yoldaş.


Hasan Hakkı Erdoğan yoldaşımızın "Xello'nun biyografisi" şiiri, Halil İbrahim Katar yoldaşımızın hayatını anlatır. Halil İbrahim Katar yoldaşımız hakkında maalesef çok detaylı bilgilere sahip değiliz.[1] Bu açıdan baktığımızda yoldaşın hayatına dair şiirden çıkardığımız şu oluyor:

1961 doğumlu yoldaş, yurtsever Kürt köylülerince devlete isyanı temsil eden eşkıyalardan küçük yaştan itibaren etkilenmişti. Babasının görece feodal kültüre dair daha ileri bir kişilik olduğu anlaşılıyor. Yine ailesi, kendisi küçük yaştayken kan davası sebebiyle memleketinden ayrılmış, önce Diyarbakır'a, sonra da İzmir'e gitmiştir. İzmir'de Kürt olmasından kaynaklanan milli zulüm etkisini hissettirmiş, kısa sürede yoldaşın İzmir'de tanıştığı devrimciler vasıtasıyla parti saflarına katılmasını sağlamıştır. Yoldaş, Orhan Bakır yoldaşın kaçırılması eylemi sonrası aranır konuma düştüğü için memleketi olan Diyarbakır'a örgütlü olarak geri dönmüş. Diyarbakır'ın çeşitli bölgelerinde parti faaliyeti yürütmüştür, ta ki kendisini bizden ayıran acı kaza yaşanana dek.

Yoldaşın tam ölüm tarihine dair ise kesin bir bilgimiz yok. Ekim 1980 diyenler de olduğu gibi, daha kesin bir ifade olarak "12 Eylül'ün ilk haftasında" diyenler de var. Spesifik bir tarih olarak 16 Eylül 1980 tarihini, fotoğrafı kendisinden edindiğimiz kişi belirtiyor. Biz bu spesifik tarihi temel alma taraflısıyız.

Hasan Hakkı Erdoğan yoldaşın şiirinde yazım hatası olarak geçen yerler tarafımızca değil, metinde geçen hali olduğu için orijinalliğini koruması adına aynen geçilmiştir.


***


Halil İbrahim Katar yoldaşımız hakkında bilgiler maalesef kırıntı şeklinde. Oysa ki biz, her şehidimiz için ciltler dolusu yazı olsun isterdik, isterdik ki böylece sınırlı bir yaşamı sınırsız bir davaya hasreden halk savaşçılarının hem kahramanlıkları hem de deneyimleri ardından gelen kuşaklara deneyim olsun. Oysa ki böyle bir olasılığımız, maalesef ki yok. Bilakis yoldaşın fotoğrafı bile uzun zaman elde yoktu, ölüm tarihi bile uzun süre kesin değildi, hatta soyadı bile değişiklik gösteriyordu. Eksiklik midir? Evet. Peki bu demektir mi ki yoldaş unutuldu? Bu demektir mi ki yoldaş zayi oldu, hiç oldu? Hayır! Yoldaş, onun ismini bilmeyenlerin yüreklerinde, kavgalarında dahi dipdiri şekilde yaşıyor, zira yoldaşımız bütün insanlığın en ileri unsurlarını birleştiren aziz bir kavganın aziz bir savaşçısıydı: Komünizmin. Bizim kavgamıza ölüm olmadığı gibi, dünya döndükçe de kavgamız sürecektir ve kavgamız sürdükçe de yoldaşlarımıza ölüm yoktur. Zira dendiği gibi, Partizanlar ölmez!

Halil İbrahim Katar yoldaşın ölümsüz anısına saygıyla.


İbo'dan Demirdağ'a — Tarihimizden Öğreniyoruz

2022.07.14


[1] Vaktinde şöyle bir geri dönüş almıştık: "Halil İbrahim Kater, İzmir'de Parti saflarında örgütlendi. Hasan Hakkı yoldaş sorumluluğunda üç kişilik bir semt biriminde ve öğrenci gençlik içinde faaliyet yürütürken, planlanan bir eylem için bu komiteden bir arkadaşın görevlendirilmesi gündeme gelince, üçüncü arkadaşın görev alması kararlaştırılıyor. Bu süreçte Halil İbrahim'in devrimci mücadele içinde yer almasına karşı çıkan abileri ona şiddet uygulayınca alınan karar değiştiriliyor ve Halil İbrahim yoldaş evden ayrılarak Orhan Bakır yoldaşın kaçırılması eylemi için bir aydan fazla süren bir eğitim ve hazırlık sürecinden sonra yoldaşlarıyla birlikte eylemi gerçekleştirdikten sonra İzmir'den ayrılıyor ve Diyarbakır'da bu talihsiz kazayla ölümsüzlerimiz arasında yerini alıyor. O, İbrahim Kaypakkaya'nın ruhunu şekillendirdiği Komünist Partisi'nin bilinçlendirdiği, aldığı bu bilinçle hayatı kavrama yolunda attığı adımlarla anılarımızdaki yerini her zaman koruyacaktır, saygıyla anıyorum."

Bir başka anlatı da "Diyarbakır surlarını gezmeyi çok sevdiği" şeklindeydi. Maalesef yoldaşımızı tanıyan bazı örgütlü veya halen daha gelenek içerisinde kendisini sayan kişiler dahi, yoldaş hakkında düzgün bir anlatı yapmadılar, yazılı bir materyal bırakmadılar.


***

Xello'nun Biyografisi


-I-

Menderes'in tahttan düşüp

Gürsel paşanın başa geçtiğinden

Bir yıl sonra gelir dünyaya

Zalımından bir ağası

Bolcana kan davası olan

Bir köyünde Diyarbekir'in

Oğlan oldu diye

Sevinir babası

İlk defa

Herkesin yanında

Öper anasını

Ne aşiret reisine

Nede aile büyüğüne danışmaz

Ben koyacağım oğlumun adını der

Ve Halil İbrahim koyar adını

babası

Ama anası, kardeşleri arkadaşları

Hep Xello diye çağırırlar onu

Sonradan mektebe gittiğinde öğrenir

Birde İbo'sunun olduğunu

Sonunda Xello'sunun


-II-

Her çocuk gibi o da

Ağlayarak gelmiştir dünyaya

Sonra gülmesini öğrenir

Ardından "nan nan" demesini

Sırayla yürümesini

Kuzu gütmesini

Anası tarlada ekin biçerken

Ardından başak toplamasını;

öğrenir

Çift sürmesini öğrenemez

Hayal meyal hatırlar

Babasını 7.65 Browningini uzatıp

beyaz giysiler içerisindeki

hayalet adama

Yedi kurşun sıktığını

Namus uğruna


-III-

Göçederler bu sebep üzre

Diyarbekir kalesinin dibinde

köhne bir eve

Bu kadar insanı bir arada

Kaçağa giderken mayın tarlasında

can veren

Şexmuz'un mezarında görmüştür

İlk defa

Bir de

Diyarbekir babasına lastik almaya

indiğinde babasıyla

Şaşar kalır

Sonradan

Burada her gün Şexmuz mu ölüyor

diye sorar anasına


-IV-

Okula başladığı yıl

Ayakkabı boyacılığına da başlar

İşten vakit buldu mu

Çocuklarla körebe oynamaya

Kendisiyle alay etmelerine aldırmadan


Okumayı yazmayı

Biraz geç söker ya

Söker sonunda

İlk söktüğü fiş

Baba bana bal al olur

Evde tekrarlayıp durur

Herkes güler kendisine

O bir ninni söyler gibi

Devam eder

Baba bana bal al

baba bana bal al


Anası

Bir lokma ekmeğin daha

Girmesi için eve

Fazla kazanmasını ister

O da

Düşünür taşınır

Ve büyük bir karar verip

çareyi

askeriyeye demir çalmaya giden

Çocukların arasına katılmakta

bulur

Ve bu işi yaparken kendisini

Hep Şexmuz'a benzetir

Bir seferinde tam tel örgüyü aşıp

Malı kurtarırken

Yapışır ensesine

Jandarmanın kocaman eli

Basar tokadı jandarma

Basar tokadı gözünün yaşına bakmadan


Xello

Tekmeyi kıçına yiyip

Menzili aştığında

Döner

Ve sadece

Ana avrat küfreder


O gece yatağına girdiğinde

başlar düşünmeye

Benim adım neden Şexmuz değil

diye


-V-

Bir akşam üzeri

Babası dayar kamyonu

Köhne evin önüne

Anlar Xello

Herşeyin farkındadır artık

Çocuk değildir

On üçünde mi

On beşinde mi

İnce

Uzun

Omuzları çökük

Kolları ta dizlerine kadar uzanan

Hafiften kabadayı

üstelik sigarada içen

Bir delikanlıdır

Anlar babasının milyonluk bir

şehirde

Ekmek aramaya karar verdiğini

Ve kendisini

Bilmediği

Yepyeni bir hayatın beklediğini


-VI-

İlk önceleri

Şehir kızlarının kot pantolonlar

içerisindeki

Tombul kıçlarına takılır gözleri

Utanır

Sıkılır

Ve kısa sürede anlar

Onlardan kendisine hayır

gelmeyeceğini

Ayakkabı boyacılığını delikanlılığına

yediremez

İnşaata başlar büyükleri gibi

Çalışır saatlerce


Durup dinlenmeden

Ve kendisine hedef belirler

"Usta" olacağım der


-VII-

Derme çatma iskeleler üzerinde

Sıva yaparken

Lüks banyolarda fayans döşerken

İnci gibi

Yarattığıyla

Sahip olduğu arasındaki

Çelişkiyi düşünür sürekli

Öfkelenir

Bağırır

Çağırır

Ve düşünceleri

İçerisinden çıkılmaz bir hal alır

Taa ki,

Öğleyin kahvede

Yorgunluk çayını yudumlarken

tanıştığı Çerkezle

Dost olana kadar


-VIII-

Düşüncelerinde bir berraklaşma

başlar

Anlatır Çerkez

Anlatır geceler boyu

Dinler Xello

Sorduğu kısacık sorular dışında

sabırla

"Emperyalizm" der Çerkez

"Feodalizm

Sınıflar

Artı değer"

Neymişiz biz meğer

Der Xello

"Devrim" der

Zordur

Bir inşaatı yapmaktan daha zor

Emek ister

Bilinç ister

Kararlı bir birlik

Kızıl bir Ordu

Önder bir Parti ister


Parti der

Bir inşaatın yapımını yöneten

Mekanizmaya benzer

Kimisi temel kazar

Harç karar

Duvar örer

Sıva yapar

Fayans döşer kimisi

Karmaşıktır biraz işler

"Peki nerede bu parti" diye sorar

Xello


"Her yerde

Fakat hiçbir yerde"

Pek bir şey anlamaz bundan

Önceleri


-IX-

Xello partiyi tanır

Ve onun önderliğindeki ordunun

Bir savaşçısı olur

Ve günlerden birgün

Babasının namus uğruna

Hayalet adama doğrulttuğu silahını

bir yoldaşını zindandan kurtarmak

için

Kendisine acımadan tokadı basan

Jandarmaya doğrultur


-X-

Sonra döner

Bir hiç olarak ayrıldığı

Diyarbekir'e

Yürür geceler boyu

Urfa'ya

Siverek'e uzanır

Anlatır durur

Bal akar ağzından konuşurken

"Devrim" der

"Zordur

Çift sürmekten

Güneşin altında Harran Ovası'nda

Orak biçmekten"


-XI-

Ve hain bir gecede

Siverek'te

Uykudayken dağ taş

Uykudayken cümle alem, orak ve

saban

Lanet olasıca kör bir kurşun

Yırtarak gecenin karanlığını

Saplanır umut dolu yüreğine

Xello şaşkın ve biçare

Gözleri dolu dolu

Gider ölüme

Yaşamı da

Daha ondokuzunda

Sitemi

Ölümün serseriliğine


-XII-

Senin ciğerini dağlayan kurşunda

Tetiği çeken eli

Kırmak istiyorum

Ama bu düşman eli değilki

İşte bu varya Xello

Kahrediyor beni


-XIII-

Çok uzaklardan

Uzun fistanlı

Başı sarıklı

Bir Kürt kadının

Feryadı böler geceyi

"Ben öleydim oğul oğul

Ben öleyidim.."


— Hasan Hakkı Erdoğan

Kaynak: "Xello'nun Biyografisi". Erdoğan, H. Hakkı. Partizan Gençlik. Haziran 1995. Yıl: 1. Sayı: 5. Sayfa: 2.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder