Hasan Hakkı Erdoğan yoldaşımızın "Xello'nun biyografisi" şiiri, Halil İbrahim Katar yoldaşımızın hayatını anlatır. Halil İbrahim Katar yoldaşımız hakkında maalesef çok detaylı bilgilere sahip değiliz.[1] Bu açıdan baktığımızda yoldaşın hayatına dair şiirden çıkardığımız şu oluyor:
1961 doğumlu yoldaş, yurtsever Kürt köylülerince devlete isyanı temsil eden eşkıyalardan küçük yaştan itibaren etkilenmişti. Babasının görece feodal kültüre dair daha ileri bir kişilik olduğu anlaşılıyor. Yine ailesi, kendisi küçük yaştayken kan davası sebebiyle memleketinden ayrılmış, önce Diyarbakır'a, sonra da İzmir'e gitmiştir. İzmir'de Kürt olmasından kaynaklanan milli zulüm etkisini hissettirmiş, kısa sürede yoldaşın İzmir'de tanıştığı devrimciler vasıtasıyla parti saflarına katılmasını sağlamıştır. Yoldaş, Orhan Bakır yoldaşın kaçırılması eylemi sonrası aranır konuma düştüğü için memleketi olan Diyarbakır'a örgütlü olarak geri dönmüş. Diyarbakır'ın çeşitli bölgelerinde parti faaliyeti yürütmüştür, ta ki kendisini bizden ayıran acı kaza yaşanana dek.
Yoldaşın tam ölüm tarihine dair ise kesin bir bilgimiz yok. Ekim 1980 diyenler de olduğu gibi, daha kesin bir ifade olarak "12 Eylül'ün ilk haftasında" diyenler de var. Spesifik bir tarih olarak 16 Eylül 1980 tarihini, fotoğrafı kendisinden edindiğimiz kişi belirtiyor. Biz bu spesifik tarihi temel alma taraflısıyız.
Hasan Hakkı Erdoğan yoldaşın şiirinde yazım hatası olarak geçen yerler tarafımızca değil, metinde geçen hali olduğu için orijinalliğini koruması adına aynen geçilmiştir.
***
Halil İbrahim Katar yoldaşımız hakkında bilgiler maalesef kırıntı şeklinde. Oysa ki biz, her şehidimiz için ciltler dolusu yazı olsun isterdik, isterdik ki böylece sınırlı bir yaşamı sınırsız bir davaya hasreden halk savaşçılarının hem kahramanlıkları hem de deneyimleri ardından gelen kuşaklara deneyim olsun. Oysa ki böyle bir olasılığımız, maalesef ki yok. Bilakis yoldaşın fotoğrafı bile uzun zaman elde yoktu, ölüm tarihi bile uzun süre kesin değildi, hatta soyadı bile değişiklik gösteriyordu. Eksiklik midir? Evet. Peki bu demektir mi ki yoldaş unutuldu? Bu demektir mi ki yoldaş zayi oldu, hiç oldu? Hayır! Yoldaş, onun ismini bilmeyenlerin yüreklerinde, kavgalarında dahi dipdiri şekilde yaşıyor, zira yoldaşımız bütün insanlığın en ileri unsurlarını birleştiren aziz bir kavganın aziz bir savaşçısıydı: Komünizmin. Bizim kavgamıza ölüm olmadığı gibi, dünya döndükçe de kavgamız sürecektir ve kavgamız sürdükçe de yoldaşlarımıza ölüm yoktur. Zira dendiği gibi, Partizanlar ölmez!
Halil İbrahim Katar yoldaşın ölümsüz anısına saygıyla.
İbo'dan Demirdağ'a — Tarihimizden Öğreniyoruz
2022.07.14
[1] Vaktinde şöyle bir geri dönüş almıştık: "Halil İbrahim Kater, İzmir'de Parti saflarında örgütlendi. Hasan Hakkı yoldaş sorumluluğunda üç kişilik bir semt biriminde ve öğrenci gençlik içinde faaliyet yürütürken, planlanan bir eylem için bu komiteden bir arkadaşın görevlendirilmesi gündeme gelince, üçüncü arkadaşın görev alması kararlaştırılıyor. Bu süreçte Halil İbrahim'in devrimci mücadele içinde yer almasına karşı çıkan abileri ona şiddet uygulayınca alınan karar değiştiriliyor ve Halil İbrahim yoldaş evden ayrılarak Orhan Bakır yoldaşın kaçırılması eylemi için bir aydan fazla süren bir eğitim ve hazırlık sürecinden sonra yoldaşlarıyla birlikte eylemi gerçekleştirdikten sonra İzmir'den ayrılıyor ve Diyarbakır'da bu talihsiz kazayla ölümsüzlerimiz arasında yerini alıyor. O, İbrahim Kaypakkaya'nın ruhunu şekillendirdiği Komünist Partisi'nin bilinçlendirdiği, aldığı bu bilinçle hayatı kavrama yolunda attığı adımlarla anılarımızdaki yerini her zaman koruyacaktır, saygıyla anıyorum."
Bir başka anlatı da "Diyarbakır surlarını gezmeyi çok sevdiği" şeklindeydi. Maalesef yoldaşımızı tanıyan bazı örgütlü veya halen daha gelenek içerisinde kendisini sayan kişiler dahi, yoldaş hakkında düzgün bir anlatı yapmadılar, yazılı bir materyal bırakmadılar.
***
Xello'nun Biyografisi
-I-
Menderes'in tahttan düşüp
Gürsel paşanın başa geçtiğinden
Bir yıl sonra gelir dünyaya
Zalımından bir ağası
Bolcana kan davası olan
Bir köyünde Diyarbekir'in
Oğlan oldu diye
Sevinir babası
İlk defa
Herkesin yanında
Öper anasını
Ne aşiret reisine
Nede aile büyüğüne danışmaz
Ben koyacağım oğlumun adını der
Ve Halil İbrahim koyar adını
babası
Ama anası, kardeşleri arkadaşları
Hep Xello diye çağırırlar onu
Sonradan mektebe gittiğinde öğrenir
Birde İbo'sunun olduğunu
Sonunda Xello'sunun
-II-
Her çocuk gibi o da
Ağlayarak gelmiştir dünyaya
Sonra gülmesini öğrenir
Ardından "nan nan" demesini
Sırayla yürümesini
Kuzu gütmesini
Anası tarlada ekin biçerken
Ardından başak toplamasını;
öğrenir
Çift sürmesini öğrenemez
Hayal meyal hatırlar
Babasını 7.65 Browningini uzatıp
beyaz giysiler içerisindeki
hayalet adama
Yedi kurşun sıktığını
Namus uğruna
-III-
Göçederler bu sebep üzre
Diyarbekir kalesinin dibinde
köhne bir eve
Bu kadar insanı bir arada
Kaçağa giderken mayın tarlasında
can veren
Şexmuz'un mezarında görmüştür
İlk defa
Bir de
Diyarbekir babasına lastik almaya
indiğinde babasıyla
Şaşar kalır
Sonradan
Burada her gün Şexmuz mu ölüyor
diye sorar anasına
-IV-
Okula başladığı yıl
Ayakkabı boyacılığına da başlar
İşten vakit buldu mu
Çocuklarla körebe oynamaya
Kendisiyle alay etmelerine aldırmadan
Okumayı yazmayı
Biraz geç söker ya
Söker sonunda
İlk söktüğü fiş
Baba bana bal al olur
Evde tekrarlayıp durur
Herkes güler kendisine
O bir ninni söyler gibi
Devam eder
Baba bana bal al
baba bana bal al
Anası
Bir lokma ekmeğin daha
Girmesi için eve
Fazla kazanmasını ister
O da
Düşünür taşınır
Ve büyük bir karar verip
çareyi
askeriyeye demir çalmaya giden
Çocukların arasına katılmakta
bulur
Ve bu işi yaparken kendisini
Hep Şexmuz'a benzetir
Bir seferinde tam tel örgüyü aşıp
Malı kurtarırken
Yapışır ensesine
Jandarmanın kocaman eli
Basar tokadı jandarma
Basar tokadı gözünün yaşına bakmadan
Xello
Tekmeyi kıçına yiyip
Menzili aştığında
Döner
Ve sadece
Ana avrat küfreder
O gece yatağına girdiğinde
başlar düşünmeye
Benim adım neden Şexmuz değil
diye
-V-
Bir akşam üzeri
Babası dayar kamyonu
Köhne evin önüne
Anlar Xello
Herşeyin farkındadır artık
Çocuk değildir
On üçünde mi
On beşinde mi
İnce
Uzun
Omuzları çökük
Kolları ta dizlerine kadar uzanan
Hafiften kabadayı
üstelik sigarada içen
Bir delikanlıdır
Anlar babasının milyonluk bir
şehirde
Ekmek aramaya karar verdiğini
Ve kendisini
Bilmediği
Yepyeni bir hayatın beklediğini
-VI-
İlk önceleri
Şehir kızlarının kot pantolonlar
içerisindeki
Tombul kıçlarına takılır gözleri
Utanır
Sıkılır
Ve kısa sürede anlar
Onlardan kendisine hayır
gelmeyeceğini
Ayakkabı boyacılığını delikanlılığına
yediremez
İnşaata başlar büyükleri gibi
Çalışır saatlerce
Durup dinlenmeden
Ve kendisine hedef belirler
"Usta" olacağım der
-VII-
Derme çatma iskeleler üzerinde
Sıva yaparken
Lüks banyolarda fayans döşerken
İnci gibi
Yarattığıyla
Sahip olduğu arasındaki
Çelişkiyi düşünür sürekli
Öfkelenir
Bağırır
Çağırır
Ve düşünceleri
İçerisinden çıkılmaz bir hal alır
Taa ki,
Öğleyin kahvede
Yorgunluk çayını yudumlarken
tanıştığı Çerkezle
Dost olana kadar
-VIII-
Düşüncelerinde bir berraklaşma
başlar
Anlatır Çerkez
Anlatır geceler boyu
Dinler Xello
Sorduğu kısacık sorular dışında
sabırla
"Emperyalizm" der Çerkez
"Feodalizm
Sınıflar
Artı değer"
Neymişiz biz meğer
Der Xello
"Devrim" der
Zordur
Bir inşaatı yapmaktan daha zor
Emek ister
Bilinç ister
Kararlı bir birlik
Kızıl bir Ordu
Önder bir Parti ister
Parti der
Bir inşaatın yapımını yöneten
Mekanizmaya benzer
Kimisi temel kazar
Harç karar
Duvar örer
Sıva yapar
Fayans döşer kimisi
Karmaşıktır biraz işler
"Peki nerede bu parti" diye sorar
Xello
"Her yerde
Fakat hiçbir yerde"
Pek bir şey anlamaz bundan
Önceleri
-IX-
Xello partiyi tanır
Ve onun önderliğindeki ordunun
Bir savaşçısı olur
Ve günlerden birgün
Babasının namus uğruna
Hayalet adama doğrulttuğu silahını
bir yoldaşını zindandan kurtarmak
için
Kendisine acımadan tokadı basan
Jandarmaya doğrultur
-X-
Sonra döner
Bir hiç olarak ayrıldığı
Diyarbekir'e
Yürür geceler boyu
Urfa'ya
Siverek'e uzanır
Anlatır durur
Bal akar ağzından konuşurken
"Devrim" der
"Zordur
Çift sürmekten
Güneşin altında Harran Ovası'nda
Orak biçmekten"
-XI-
Ve hain bir gecede
Siverek'te
Uykudayken dağ taş
Uykudayken cümle alem, orak ve
saban
Lanet olasıca kör bir kurşun
Yırtarak gecenin karanlığını
Saplanır umut dolu yüreğine
Xello şaşkın ve biçare
Gözleri dolu dolu
Gider ölüme
Yaşamı da
Daha ondokuzunda
Sitemi
Ölümün serseriliğine
-XII-
Senin ciğerini dağlayan kurşunda
Tetiği çeken eli
Kırmak istiyorum
Ama bu düşman eli değilki
İşte bu varya Xello
Kahrediyor beni
-XIII-
Çok uzaklardan
Uzun fistanlı
Başı sarıklı
Bir Kürt kadının
Feryadı böler geceyi
"Ben öleydim oğul oğul
Ben öleyidim.."
— Hasan Hakkı Erdoğan
Kaynak: "Xello'nun Biyografisi". Erdoğan, H. Hakkı. Partizan Gençlik. Haziran 1995. Yıl: 1. Sayı: 5. Sayfa: 2.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder