2 Eylül 2022 Cuma

BELGE-RÖPORTAJ | Hüseyin Çaparoğlu hakkında Kemal Kaçar ile yazılı e-röportaj (1 Ocak 2017)

SUNUŞ


"Beş değil, on iki kişi..."

Hüseyin Çaparoğlu yoldaş (kaynak: "1 Mayıs Mahallesi şehitleri ölümsüzdür!". Halkın Kurtuluşu Yolunda Gençlik. 19 Eylül 1977. Sayı: 13. Sayfa: 1.)

2 Eylül Direnişi şehitlerinin anısına, direniş şehitlerinden Hüseyin Çaparoğlu yoldaşın hayatı ve mücadelesi üzerine 2017 tarihinde yaptığımız bir yazılı burada yayınlıyoruz. Röportajın belirtildiği gibi, tarihi eskidir, 5 seneden bugüne bazı şeyler değişti. Mesela röportajda bahsi geçen Ethem Çaparoğlu, hayatını kaybetti.

Yine röportajda Hüseyin Çaparoğlu için, hatırladığı kadarıyla Halkın Birliği taraftarı denmiştir. Halkın Birliği de kendisini cidden savunmuştur.[1] Oysa ki Partizan da Hüseyin Çaparoğlu'nu savunmuş, HB ve Halkın Kurtuluşu (HK)'nin kendisini sahiplenme, Halkın Yolu (HY)'nin ise diğer şehit Hüseyin Aslan'ı basit bir CHP'li olarak gösterme çabasını girişimini sahtekarlık olarak nitelendirmiş, hatta bu konuda babası Zülfü Aslan'la röportaj da basmıştır.[2] Vaktinde Ali Türker Ertuncay'a sorduğumuz soruya da, şöyle cevap vermişti:[3]

"(...) 40 yıl sonrası anımsamaya çalışıyorum. Hüseyin Çaparoğlu anımsadığım kadarıyla bir örgüt içinde örgütlü militan olarak yer almıyordu. Ancak mahallenin o yıllarında halkta herkes bir siyasal çevre üzerinden çok kolaylıkla kategorize edilebiliyordu. Bizim çevremizden bir arkadaştı diye anımsıyorum. Ama sadece o kadar."

Biz, Partizan ile Proletarya Partisi'nin sahiplenişini kabul edip, bunu temel alıyor ve yoldaşı şehidimiz olarak kabul ediyoruz. O dönemden İstanbul İl Komitesi veya Devrimci Ses (DS) adına çıkan bildiri/bildiriler varsa, buna sahip olanların yayınlaması halinde daha doğru bir bilgiye ulaşılabileceğini düşünüyoruz.

Hüseyin Çaparoğlu yoldaş halk için öldü. Halk için ölmek, Tay dağından yücedir; emperyalistler ve sömürücüler için ölmekse, tüyden de hafiftir. Ümraniye'nin kanla sulanmış tepeleri, gecekonduları kentsel dönüşüm adına rantla zenginlerin gökdelenleri, köşkleri için satmaya çalışanların planlarından da yücedir.

İbo'dan Demirdağ'a – Tarihimizden Öğreniyoruz
2022.09.02.

[1] "Faşist polis yoksul gecekondu halkını katletti — Yaşasın 1 Mayıs Mahallesi halkının yiğit direnişi! | Hüseyin arkadaşın kanı mücadele bayrağımızı kızıllaştırıyor". Halkın Birliği. 13 Eylül 1977. Sayı: 17. Sayfa: 9.
[2] "1 Mayıs mahallesi halkının haklı mücadelesi ve Oportünist basının marifetleri". Partizan. 2 Eylül 1978. Özel Sayı: 2. Sayfa: 3.; "HÜSEYİN ASLAN'ın babası: "oğlum halk menfaatları için şehit düştü". Partizan. 2 Eylül 1978. Özel Sayı: 2. Sayfalar: 1, 4.
[3] Ali Türker Ertuncay'a internet üzerinden sorduğumuz soruya verdiği cevaptan (19 Mayıs 2019).

***


- Öncelikle merhaba, sorularımıza yanıt vermeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Belki sorduğumuz soruların bazıları yaraları deşme gibi bir olay yaşatabilir ama lütfen mazur görünüz, niyetimiz sadece o yiğit savaşçılardan geriye belge bırakabilmektir.
Öncelikle akrabalık kısmından başlayayım, babanızın amca oğlu olduğunu söylemiştiniz. Babanızın direkt öz amcası mı yoksa bir akrabayı nitelemek için mi amca dediniz?
— Hüseyin Çaparoğlu'nun babası ile. Hüseyin Çaparoğlu ile babam, kardeş torunları iki erkek kardeş olduğu için birbirine çok yakın bir aile olarak akrabalığını devam ettirmişler. Halen öyledir.   

- İstanbul'a yerleşmesinin sebepleri nedir? O sırada babanız da İstanbul'da mıydı?
— Harunuşağı'ndan İstanbul göç etmelerinin asıl nedeni: Harunuşağı'nın toprakları pek verimli değildi, bunun etkisi olmakla beraber Hüseyin Çaparoğlu'nun ailesi komşularına göre hali vakti yerinde olan bir aileydi. Göçün temel sebebi olarak, kol gücü ve hayvan gücü ile yapılan tarımsal üretimin zorluğu, buna karşılık toprakların verimsizliği ile beraber elde edilen hasadın hiç kimseyi memnun etmemesi, Çaparoğlu ailesini de hoşnut etmemesi, İstanbul'a göçün önemli bir nedenidir. Diğer önemli bir neden de, 1964 yılında olan bir kan davasıdır. 1965 yılında Çaparoğlu'nun kabilesinden Hüseyin Polat adında bir kişi öldürüldü. O zamanki feodal anlayışa göre mutlaka intikamının alınması gerekirdi. Hüseyin Çaparoğlu'nun babası böyle bir kan davasının tarafı olmak istemediği için çocuklarını alarak İstanbula göçmüştür. Babam köyde kalmıştır, İstanbul'a gitmemiştir.

- Eğer babanız o dönem İstanbul'da ise '71 devrimcilerinin mücadelesi babanızı ve Hüseyin'i nasıl etkiledi?
— Bizim köylüler '68 kuşağı ile erken tanıştılar. İbrahim Kaypakkaya, Ali Taşyapan gibi dönemin devrimci liderleri bizim köyü mesken tutmuşlardı. 1972'de H. Çaparoğlu'nun babası öldüğünde, cenazesi köye getirildiğinde Hüseyin'in abisi Ethem, bu solcu gençlerle tanıştı ve konuştular, ben buna şahit oldum. Ali Taşyapan ve Ali Mercan (şimdi Aydınlık hareketinin Avrupa sorumlusu olan dönek) konuşurlarken solcu gençler, Hüseyin'in abisi Ethem'e nerde oturduklarını bildiklerini söylediler. Ethemler'in evinin adresini ve şeklini tarif ettiler. Hüseyin Çaparoğlu, militan düzeyinde değil de sempatizan düzeyinde o zaman Halkın Birliği gazetesi etrafında örgütlenen Kaypakkaya çizgisindeki arkadaşlarla bir ilişkisinin olduğunu bilmekteyim. 

- Hüseyin'in ailesinden bahsedebilir misiniz? Mesela o dönem annesi-babası yaşıyor muydu, ya da (1965'den bahsediyorum) evlenmiş miydi?
— Hüseyin öldürülmeden evvel annesi ve babası, kendisinden bir kaç sene önce ölmüşlerdi. Hüseyin, 1970'li yılların başlarında bir yakın akrabamızla evlendi. Öldüğünde tahminen 3-4 yaşlarında bir erkek çocuğu vardı. Hasan isimli çocuk Paris'te yaşamaktadır. Hüseyin'in ağabeyi ve Ethem Xemgin ismi ile Kürt ve Alevi tarihi üzerinde bir çok eseri bulunan Ethem, Ümraniye'deki gecekondu direnişinde alnını sıyıran bir kurşun nedeniyle yaralanmıştı. O da sonraları Almanya'ya iltica etmiştir. Şimdi Alman vatandaşıdır. Son dönemlerde sağlığının bozulduğunu bilmekteyim. Hüseyin'in büyük ağabeyi Hasan Çaparoğlu, bundan 2 yıl önce vefat etti. Hüseyin'in ayrıca biri üvey olmak üzere 5 ablası bulunmaktadır. Hüseyin, ailenin en küçük çocuğudur.

- Hüseyin devrimci mücadeleye hangi dönemlerde katıldı?
— Hüseyin'in devrimci mücadeleye sempatizan düzeyinde katkı sunduğunu bilmekteyim. Ben o zaman liseyi bitirmiştim. İstanbul'da değildim. Ailemiz köyde yaşamaktaydı, babam Almanya'da işçiydi. Ben haber aldığımda Mersin'deydim. Cenazesine katılmak için ben ve babam İstanbul'a geldik. Cenazesine yetişemedik. Cenazesinde bulunan abim cenazesinin çok kalabalık bir insan grubuyla kaldırıldığını söylemişti. Hüseyin'in cenazesinin kaldırıldığı gün 6 tane daha cenaze vardı. Bunlardan birisi yanılmıyorsam Halkın Yolu grubundan olan Hasan Kızılkaya isimli devrimcinin cenazesi çok kalabalık bir törenle memleketi Antalya'ya gönderilmişti.

- 2 Eylül Direnişi ve şehadetinden bahsedebilir misiniz?
— Hüseyin'i 2 Eylül günü polis saldırısı başladığında onu en son görenler elinde kazma veya bir kürek olduğunu, bunlarla yapılan gecekondularının yıkılmasını engellemek için polise karşı koymaya çalıştığını söylediler. Nasıl öldüğünü gören yok. Olaylar bittikten sonra morgda Hüseyin'in cesedi teşhis edilmiştir. Hüseyin'in boynunda parmak izi olduğunu söylediler. Sağ yakalanıp elleri ile boğazı sıkılarak, kafasına yakın mesafeden ateş edilerek öldürüldüğü tahmin edilmektedir.


- Mezarı nerededir?
— Hüseyin'in mezarı İstanbul'un Maltepe ilçesi, Gülsuyu mezarlığındadır.

- Cevaplarınız için çok teşekkür ederiz, gerçekten çok bilgilendiriciydi. Size uzun ömürler diliyoruz.

1 Ocak 2017, orijinal materyalden marjinal yazım, noktalama ve çeşitli kelime düzeltmeleri-düzenlemeleri yapılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder