25 Mayıs 2020 Pazartesi

Ali Yılmaz yoldaş ve Yaşar Değerli suikastı hakkında referans materyal

"Partizan adsız asker
Oldun sen bize rehber
Zincirler bileğin keser
Yılmaz yüce Ali yoldaş"

Ali Yılmaz yoldaş, yaşamı ve ölümüyle yiğit bir komünizm savaşçısı, gerçek bir TKP (M-L) Partizanı'ydı. O, yaşamında da, ölümünde de, önderi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın çizdiği ihtilalin kızıl ışıklı yoluna sadık kaldı. Yoldaşın, bu yiğit komünizm savaşçısının hakkında yaptığımız bu referans materyali yayını, tüm ihtilalcilerce okunmalı düşüncesindeyiz.

Alçak ve faşist işkenceci köpek Yaşar Değerli

Yaşar Değerli, tüm Türkiye ve T. Kürdistanı devrimcilerince bilinen birisidir. Bu faşistin 12 Mart sürecince nasıl bir faşist katil olduğunu daha önceden yazmıştık.[1] Bu faşist köpek, daha sonradan kimi bilinen soruşturmalarla daha isim yapmıştır. Düztepe Direnişi, buna bir örnektir.[2] Bu faşist, geberdiği tarihe kadar faşist bir köpek olarak hizmetini sürdürmüştür. Bu faşistin çalışmaları o dönem devrimci-demokrat-yurtsever basında da işlenmiştir.

TKP (M-L), bu faşiste 7 Haziran 1978'de suikast girişiminde bulunmuş, lakin bu faşist canını şans eseri kurtarmıştı. Bu suikast dolayısıyla, faşist-feodal basının da tetikçiliği ile Kava Yayınları'na karşı bir provokasyon gerçekleştirilmiş ve Kawa, sanki bu eylemden sorumluymuş gibi yansıtılmıştı.[3]

Yapılan bunca dezenformasyona karşın, nihayetinde TKP (M-L) bir bildiri yayınlamıştı. Bildiride şöyle deniyordu:[4]

"TKP/ML çeşitli olay ve girişimler hakkında olduğu gibi, kendi eylemleri hakkında da halkımızı bilgilendirmeyi ve görüşlerini belirtmeyi önemli görevlerinden biri sayar. Olayın hemen ertesinde Partimiz bu anlayış gereği bir bildiri ile bu cezalandırma hareketinin amaç ve mahiyetini halkımıza duyuracaktı. Ancak Y. Değerli'nin öldürülememiş olması sonucu bu görevi O'nun cezasının tam olarak yerine getirilmesinden sonraya bırakılmıştı. Ne var ki, olaydan sonra ortaya çıkan bir dizi gelişme bazı açıklamaların yapılmasını gerekli kılmıştır.
Partimiz TKP/ML çok önceden Y. Değerli'yi yargılamış ve O'nu ölüm cezasına çarptırmıştır. 7 Haziran günü Partimizin önderliğindeki TİKKO savaşçıları Y. Değerli'yi öldürmek amacıyla askeri kampın hemen önünde duran arabasına büyük bir maharetle bomba yerleştirildi. Bomba uşak gazetelerin ve faşist polisin iddialarının tersine yabancı menşeli değil, gerillalarımızın dinamitten imal ettiği bir bombadır. Bombalar patlamasına rağmen o ölmeden kurtulabilmiştir. Y. Değerli'nin ölmemesi tüm halk düşmanlarını sevindirmiş, halkımızla birlikte Partimizi üzmüştür. Ama O'nun kurtulması bizi geçici bir süre üzecek, sonuçta halk düşmanı Y. Değerli cezasını bulacaktır.
Y. Değerli olayının hemen ardından bir kısım gruplar sözlü bir şekilde bu olaya sahip çıkmaya çalışmış, uşak basın ise eylemi 'Garbis Altınoğlu ve Ümit Necef' yaptılar veya 'İran tarafından desteklenen KAVA'nın yaptığı' şeklinde halka yansıtmaya çalışmıştır. Birincisi: Garbis Altınoğlu ve Ümit Necef gibi devrim dönekleri veya kavga kaçkınlarının Partimizle hiçbir ilgisi yoktur ve olamaz. Bu döneklerin Partimizle ilişkileri olmadığı gibi parsa toplama tavırları da boşunadır. İkincisi: Uşak basının eylemi devrimci bir örgüt olan KAVA'ya maletmeye ve bu örgütü emperyalistlerin ve İran'ın ajanı gibi göstermeye çalışması ise bu haklı ve halkın yüzünü güldüren eylemi karalamak, gözden düşürmek içindir. Ama onların çabaları boşunadır, halkımız kimin kendisi için çalıştığını görmektedir."

Daha eylemin ilk dönemlerinden itibaren, gerek karşı-devrimciler[5], gerek çeşitli oportünistler[6] bu eyleme karşı her türden pespayece karalamaya giriştiler.

Ali Yılmaz yoldaş, bu eylemden sonra da ihtilalin kızıl ışıklı yolunda yürüdü. O, 30 Kasım 1978 tarihindeki bir patlama sonrası polisçe "Hikmet Çakal" isimli bir kimlikle[7] yakalandıktan sonra sorguda da bu yola sadık kaldı[8] ve TKP (M-L)'nin ve önderi İbrahim Kaypakkaya'nın çizgisine yaraşır bir şekilde direnerek işkencede ölümsüzleşti. Faşist köpekler, korkularından onun ölümünü bir süre gizli tuttuktan sonra ancak morga kaldırdılar.[9] Onun yaşamı ve ölümü, onun yaptığı eyleme alçakça çamur atmak isteyen her türden oportünistin yüzüne vurulmuş bir şamardı.

1981 TKP (M-L) Davası iddianamesinde bu suikast şöyle geçiyordu:[10]

10 - 3.6.1978 GÜNÜ GÜVENLİK GÖREVLİLERİNE SİLAHLA MUKAVEMET EDİLMESİ :
TKP/M-L'nın kurucusu İBRAHİM KAYPAKKAYA ve arkadaşları hakkında 1973 yılında yapılan soruşturmayı yürüten Hakim Binbaşı Yaşar DEĞERLİ'nin öldürülmesinin kararlaştırıldığı, bu amaçla sanıklar VECDİ TAPŞIN ve ALİ YILMAZ'ın (ölü) 3.6.1978 günü gecesi Binbaşı YAŞAR DEĞERLİ'nin otomobiline bomba koymak üzere, Binbaşının oturduğu sokağa geldikleri, otomobili bulamayınca Feneryolu tren istasyonuna gittikleri, gece bekçileri Ali Han YILDIRIM ve Selahattin DİVAN'ın, sanık ALİ YILMAZ'ın elindeki çantayı aramak istemeleri üzerine ALİ YILMAZ'ın çantayı bırakarak kaçmaya başladığı, bekçilerin takip ettiği, bu arada biraz ileride beklemekte olan VECDİ TAPŞIN'ın havaya ateş ederek ALİ YILMAZ'ın kaçmasını sağladığı, VECDİ'nin de kaçarak ALİ YILMAZ'la buluşup birlikte Gülsuyundaki örgüt evine gittikleri, çanta içerisindeki bombanın Bekçiler tarafından alınarak Karakola teslim edildiği, sanık VECDİ TAPŞIN'ın Emniyetteki ve Savcılığımızdaki açık ve samimi ikrarları, yer gösterme tutanağı ve görevli bekçilerin beyanlarından anlaşılmıştır (Klasör No : 9, Dosya No : 10)
11 - 7.5.1978 GÜNÜ HAKİM BİNBAŞI YAŞAR DEĞERLİ'NİN ÖLDÜRÜLMEYE TEŞEBBÜS EDİLMESİ :
Sanıklar VECDİ TAPŞIN ve ALİ YILMAZ (Ölü) 3.6.1978 günü Hakim Binbaşı YAŞAR DEĞERLİ'nin otomobilini evinin önüne park etmemesi yüzünden, öldürmek amacı ile otomobiline patlayıcı madde koyamadıkları, 7.6.1978 günü Maltepe Gülsuyundaki örgüt evinde yaptıkları bomba ile Binbaşı DEĞERLİ'nin Fenerbahçe Doktor Faruk Ayanoğlu caddesi Iğrıp sokakta bulunan evinin önüne geldikleri gece saat 01.00 sıralarında ALİ YILMAZ'ın bombayı Binbaşı DEĞERLİ'nin 34 PP 292 plakalı otomobilinin altına koyarak bağladığı, VECDİ'nin de gözcülük yaptığı, olay yerinden uzaklaştıkları, sabahleyin hiçbir şeyden haberi olmayan Binbaşı DEĞERLİ'nin görevine gitmek üzere otomobiline binip kontağı açtığı sırada bombanın patladığı, Binbaşı DEĞERLİ'nin yaralandığı, otomobilin büyük ölçüde hasara uğradığı, sanık VECDİ'nin Savcılığımızdaki açık ve samimi ikrarı ve yer gösterme tutanağından anlaşılmıştır.
Olayın akabinde TKP/M-L merkez komitesi siyasi bürosunca yayınlanan bildiride; TKP/M-L örgütünün Binbaşı DEĞERLİ hakkında ölüm cezası verdiği, TİKKO savaşçılarının cezayı yerine getirme girişimlerinin sonuca ulaşamadığı, Binbaşı DEĞERLİ'nin şans eseri kurtulduğu, bir takım hayali suçlamalarla Binbaşı DEĞERLİ'ye neden ölüm cezası verdikleri anlatılarak olay TKP/M-L örgütünce üstlenilmiştir. Ayrıca Binbaşı DEĞERLİ'nin tekrar cezalandırılacağı da belirtilmiştir. Hakim Binbaşı Yaşar DEĞERLİ TKP/M-L örgütünün kurucusu İBRAHİM KAYPAKKAYA ve arkadaşları haklarında 1973 yılında mevcut Anayasal düzeni ihtilal yoluyla yıkarak yerine proleterya diktatörlüğü kurmayı amaçlayan eylem ve faaliyetlerinden dolayı soruşturma açmış ve haklarında kamu davası açmıştır. Örgütün gözdağı vermek amacı ile Asker Adliyesinin bir mensubu olan Binbaşı DEĞERLİ'yi öldürmeyi amaçlamış, eyleme geçmiş, fakat muvaffak olamamıştır. Ne yazıkki Binbaşı DEĞERLİ ülkesi ve milletine daha çok hizmette bulunacağı bir yaşta elim bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetmiştir. Binbaşı DEĞERLİ'nin öldürülmesi amacıyla evinin ve otomobilinin bulunduğu yer hususunda Batı Anadolu Bölge Komitesi sorumlusu sanık İBRAHİM ÜNAL tarafından istihbarat yaptırılmış, neticede bu istihbarat İSMAİL ÇALIKIRAN vasıtası ile ALİ YILMAZ'a intikal ettirilmiş, ALİ YILMAZ ile VECDİ TAPŞIN da Binbaşı DEĞERLİ'nin otomobiline bomba koyarak öldürmeye teşebbüs etmişlerdir. (Klasör No : 9, Dosya No : 11)

Yine 1990 tarihli gerekçeli hükümde şöyle geçiyordu:[11]

EYLEM : 12
3.6.1978 TARİHİNDE İSTANBUL KIZILTOPRAK FENERYOLU'NDA GÜVENLİK KUVVETLERİNE SİLAHLA MUKAVEMET ETMEK (İSTANBUL EYLEMLERİ-10 EYLEM KLASÖRÜ: 9 DOSYA 10)
EYLEMİN SANIKLARI :
VECDİ TAPŞIN
Olay günü sözkonusu kurucusu olarak kabul edilen İbrahim KAYPAKKAYA'nın ve arkadaşları hakkında 1973 yılında yapılan soruşturmayı yürüten Hâkim Binbaşı Yaşar DEĞERLİ'nin öldürülmesi amacı ile adıgeçenin otomobiline bomba koymak ve evinin bulunduğu sokağa giden sanık VECDİ TAPŞIN ve diğer örgüt mensubunun otomobili bulamayınca Feneryolu tren istasyonuna geldikleri orada gece bekçilerinin sanıkların ellerindeki çantayı aramak için durdurmaları üzerine sanıkların bekçilere ateş ederek ve ellerindeki çantayı orda bırakarak kaçtıkları, söz konusu çanta içerisinde bulunan bombanın bekçiler tarafından alınarak karakola teslim edildiği hususu sanık VECDİ TAPŞIN'ın yargılamanın tüm aşamalarındaki açık ikrar ve itirafı ile bu ifadeyi destekleyen gece bekçisi ALİ HAN YILDIRIM-SELAHATTİN DİVAN VE KEMAL IŞIK'ın aynı dosya içerisinde bulunan emniyet ve askeri savcılık tarafından alınan ifadeleri, ayrıca aynı dosya içinde bulunan dizi:243'deki yakalanan patlayıcı maddeye ilişkin imha tutanağı dizi:246'daki görgü zabıt varakası, dizi:247'deki olay zabıt varakası, dizi:248'deki zabtetme zabıt varakası, dizi:251'deki sanık VECDİ TAPŞIN'ın göstermesi üzerine düzenlenen yer gösterme tutanağı gibi delillerle sabit olduğundan sanık VECDİ TAPŞIN'ın söz konusu eylemede yine mensubu olduğu örgüt adına katıldığı subuta ermiş ve yüklenen bu suçtan dolayı cezalandırılması yoluna gidilmiştir.
EYLEM : 137.6.1978 TARİHİNDE HAKİM BİNBAŞI YAŞAR DEĞERLİ'NİN ARABASINA BOMBA KONULARAK ÖLDÜRÜLMEYE TEŞEBBÜS EDİLMESİ (İSTANBUL EYLEMİ-11 EYLEM KLASÖRÜ: 9 DOSYA: 11)
EYLEMİN SANIKLARI:I- VECDİ TAPŞIN
2- İBRAHİM ÜNAL
3.6.1978 tarihinde Hâkim Binbaşı Yaşar DEĞERLİ'nin arabasına bomba koyma konusunda başarılı olamayan sanıkların 7.6.1978 tarihinde mağdurun Fenerbahçe Iğrık sokakta bulunan evinin önünde bulunan otomobiline bomba koymak konusunda karar verdikleri bu konudaki istihbaratın sanıklardan İBRAHİM ÜNAL tarafından yapıldığı ve edinilen bilgilerin Ali Yılmaz ve Vecdi Tapşın'a sanıklardan İsmail Çalıkıran tarafından iletildiği, olay günü gece saat:01.00 sıralarında Ali Yılmaz'ın bombayı mağdura ait 34 PP 292 plakalı otomobilin altına koyarak bağladığı, sanık Vecdi'nin olayda gözcülük yaptığı ve olay yerinden uzaklaştıkları, ertesi gün sabahleyin otomobiline binen mağdur Binbaşı Yaşar Değerli'nin otomobili çalıştırdığı sırada bombanın patladığı, mağdurun yaralandığı otomobilin büyük ölçüde hasara uğradığı, mağduru öldürme konusunda örgütün aldığı karar sonucu eylem gerçekleştirildiği örgüt tarafından olayın üstlenildiği ve mağdurun örgütün kurucusu kabul edilen İbrahim Kaypakkaya ve arkadaşları hakkında 1973 yılında soruşturma yapmış olması sebebi ile örgütçe öldürülmesinin kararlaştırıldığı, ancak mağdurun olayda yaralandığı sanıklardan Vecdi TAPŞIN'ın yargılamanın tüm aşamalarında olayın cereyan tarzına ilişkin açık ve samimi ikrarı ayrıca bu ikrarı doğrulayan Klasör:9 dosya:11 dizi:255-256'da bulunan örgütçe yayınlanan bildiri, tanıklar Nizamettin TAMER, Ayla TÜR, müşteki ve mağdur Yaşar DEĞERLİ'nin ifade ve beyanları, mağdurun olayda yaralandığına ilişkin dizi:264'deki tabib raporu, dizi:269'daki keşif zabıt varakası, dizi:272'deki sanık VECDİ TAPŞIN'ın göstermesi üzerine düzenlenen yer gösterme tutanağı gibi delillerle sabit olduğundan olayda sanık Vecdi TAPŞIN'ın eyleme asli fail olarak katıldığı sonucuna varılmış, diğer sanık İBRAHİM ÜNAL'ında söz konusu eylemin istihbaratını yaptırmak sureti ile eyleme fer'i fail olarak iştirak ettiği sonucuna varılmış ve Askeri Yargıtay kararı doğrultusunda da her iki sanığın söz konusu bu eylemden dolayı cezalandırılmaları yoluna gidilmiştir.

Evet, Yaşar Değerli isimli bu faşist köpek, 9 Mart 1980'de Ordu civarında Of'a giderken trafik kazasında gebermiştir. 11 Mart 1980'de yapılan cenazesine, 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ ile ve karargah personeli yanı sıra, MHP taraftarı THY Denetleme Kurulu Başkanı Ümit Utku ve faşist köpek Türkeş dahil MHP ileri gelenleri de katılmıştır.[12]

Yaşar Değerli'nin cenazesinde MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ve dönemin MHP Genel Sekreter Yardımcısı Yaşar Okuyan (ortada bıyıklı), fotoğraf: Aydınlık (Kaynak: "Yaşar Değerli'nin cenaze törenine Türkeş de katıldı". Aydınlık. 12 Mart 1980. Sayfa: 1.)

İşte oportünistlerin eylemini lanetledikleri, hakkında iftira attıkları bu suikaste söz konusu olan faşist, böyle bir alçaktı.

Devrimciler, kardeşler, bu hainleri iyi tanıyın, anti-TKP (M-L)'cilikten gözü dönen bu revizyonistleri iyi tanıyın. Ali Yılmaz yoldaşın yaşamı ve pratiğini öğrenin, onu bir rol model olarak alın. Ona iftira atan hainleri ve alçakları teşhir edin, Ali Yılmaz yoldaşın altınca can verdiği proletaryanın ihtilalci sancağı altında toplanın!

YAŞASIN HALK SAVAŞI!

İbo'dan Demirdağ'a – Tarihimizden Öğreniyoruz
26.05.2020.

[1] "18 MAYIS'I UNUTMA – TKP (M-L) Davası'nda 6 Kasım 1974 tarihli duruşmada sunulan dilekçe (parçalar) | İhtilalin yolunda bir hayattan kimi safhalar" (18-19 Mayıs 2020). İbo'dan Demirdağ'a – Tarihimizden Öğreniyoruz.; ayrıca şu yayınımızda da Yaşar Değerli'nin nasıl bir faşist olduğu gözlemlenebilir: ""Halk Savaşı'nda solmaz bir ÇİÇEK": Ahmet Muharrem Çiçek" (19 Mart 2020). İbo'dan Demirdağ'a – Tarihimizden Öğreniyoruz.
[2] "Gaziantep olayının soruşturmasını yürüten DGM savcıları «Ah Düztepe, Düztepe» şarkısını plağa okuyanları arıyor". Cumhuriyet. 13 Haziran 1976. Sayfa: 7.; ayrıca Hüseyin Torun, bu direniş sonrasındaki tevkifatlarda Yaşar Değerli ile deneyimini şurada anlatıyor: "Özgürlüğe kaçış: 2001 İsviçre-İspanya". Torun, Hüseyin. Ceylan Yayınları. 1. Baskı, Mart 2015. İstanbul. Sayfalar: 17-20.
[3] mesela bkz: "Kava Yayınlarına yönelen provokasyon". Halkın Birliği. 20 Haziran 1978. Sayı: 37. Sayfalar: 6, 15.
[4] Aydınlık. 16 Temmuz 1978. Sayfa: 7.; not: Aydınlık bu bildiriyi "TİKKO'cu çetelerin kontrgerilla maşalığına" delil olarak bir de ordu içinden çıkan bir faşist bildiri ile yan yana sunmuş ve "kontrgerilla imdadına yetişen sahte bir bildiri" gibi bir minvalle, güya algı yapmıştı. O günün Türkiye'sinde her gün onlarca bildiri çıktığını hesaba katarsak (bu, bugün siyasi hareketlerin her gün onlarca haber girmesi gibi bir şey), bu kadar ucuz bir taktiğin uygulanması bu karşı-devrimci faşist köpeklerin ne kadar pespaye olduğunu ortaya koyar.
[5] Bazı faşist basından örnekler için bkz: "Otosuna patlayıcı madde konan askerî hakim yaralandı". Milliyet. 8 Haziran 1978. Sayfalar: 1, 12.; "Savcı Yaşar Değerli'ye "suikast" olayında esrar perdesi kalkmadı". Aydınlık. 16 Haziran 1978. Sayfalar: 1, 7.
[6] Bir örnek vermek gerekirse, oportünist tasfiyeci anti-TKP (M-L) klik, 1977'de Vatan gazetesinin "1977 Yılını Özgürlük Yılı Yapalım" kampanyasına gönderdikleri mesajda şöyle diyordu ("işkenceci kaatiller yaşar değerli ve fehmi altınbilek'ten hesap sorulmalıdır!". Halkın Birliği. 15 Şubat 1977. Sayı: 2. Sayfa: 15.):

VATAN Gazetesi'ne
Gazetenizde 1977 yılı içinde ülkemizdeki tüm tutuklu ve hükümlülerin özgürlüklerine kavuşmalarını sağlamak amacı ile başlatmış olduğunuz, "1977 Yılını Özgürlük Yılı Yapalım" kampanyasını, kararlılıkla destekliyoruz.
HALKIN BİRLİĞİ Dergisi olarak, tüm tutuklu ve hükümlülerin özellikle siyasi tutuklu ve hükümlülerin özgürlüklerine kavuşturulmalarını istiyoruz. Bunun yanısıra tüm işkenceci ve katillerin, özellikle de "Ser Verip Sır Vermeyen Bir Yiğit - İbrahim Kaypakkaya" yazı dizinizde söz konusu edilen işkence ve cinayetlerin başlıca sorumluları olan, Fehmi Altınbilek ve Yaşar Değerli'nin yargılanıp cezalandırılmasını talep ediyoruz.
SAYGILARIMIZLA

Bunu diyen oportünist hainler, Yaşar Değerli'nin faşist feodal mahkemelerde "yargılanıp cezalandırılmalarını" isterken, bakın devrimci bir yapı, hem de TKP (M-L) bunu yapınca nasıl bir tepki veriyordu ("Kitle çizgisi ve Yaşar Değerli'ye suikast". Halkın Birliği. 20 Haziran 1978. Sayı: 37. Sayfa: 6.; not: yazım hatası aynen):

"Yaşar Değerli'ye suikast yapmak biçimindekibir eylem bugünkü şartlarda doğru ve halkımızın devrimci mücadelesine, yararlı bir eylem değildir. Tersine devrimci mücadeleye zarar veren bireysel terörist bir eylemdir. (...)"

Bunu diyen şarlatanlar, bir sayı öncesinde "Marksist-Leninistler ilkesel olarak bireysel terörizmi reddetmezler" ("Bireysel Terörizm Kitle Mücadelesine Hizmet Etmiyor". Halkın Birliği. 4 Haziran 1978. Sayı: 36. Sayfa: 5.) diyorlardı.

Yine zaten bu tasfiyeci akım, o dönem Fehmi Altınbilek'i idam şansı ele geçmişken "Biz siyasi cinayetler örgütü değiliz." diyerek ("Maoist Komünist Partisi 1. Kongre Belgeleri: 3 - TKP (M-L)'den MKP'ye Bu Tarih Bizim". Sayfa: 47.) Fehmi köpeğinin bugüne kadar yaşamasının temelini atmamış mıydı?

Halkın Birliği denen tasfiyeci akım, daha sonradan yine daha birçok yerde anti-TKP (M-L) irinlerini kusacaklardır. Mesela, 1 Mayıs Mahallesi'nde 5 faşistin idamı sonrası bizzat İrfan Çelik "TKP (M-L) hareketinin böyle şeylerle ilgisi olmadığı" ve bunu "mahkum ettiklerini" ismiyle yazmıştı. Yine tasfiyeci oportünistler bu konuda bir yerde şöyle diyordu ("Proletarya Partisi Geçmişin M-L Mirası Üzerinde İnşa Olacaktır" Halkın Birliği. 9 Mayıs 1978. Sayı: 34. Sayfa: 9.):

"(...) Hizipçi kariyeristler tuttukları yolun kaçınılmaz sonu olan yıkımın eşiğine geldiler. Kurdukları hizipler konfederasyonu her gün yeni parçalara bölünmektedir. Bunlar, dağıldıkça maceracılığa daha fazla sarılmakta "sol" keskinliğini arttırarak tekkelerini yaşatmaya çalışmaktadırlar. Dağıldıkça, tecrit oldukça gözü dönen şefler, en son 5 işçiyi katlederek nerelere vardıklarını, kimlere hizmet ettiklerini açıkça sergilediler. İşçilerin katliamı onların maceracı çizgilerinin ürünüydü. Bu çizgiyi tutan, bundan ısrar eden herkes benzeri karşı devrimci eylemlerden kaçınamaz. (...)"

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkları, o 5 faşistin "işçi" denerek kutsallaştırılıp, "katli"nden dert yanılmasına, Doğu Perinçek gibi hainlerin dilinden aşinadır. Bu da, gözü anti-TKP (M-L)'cilikle dönen tasfiyeci oportünistlerin kimlerle yan yana geldiğine dair bir örnektir.
[7] "Patlayan bombanın apartmanda yapıldığı saptandı". Milliyet. 2 Aralık 1978. Sayfa: 1.; devamındaki operasyon için: "Maltepe'de ele geçirilen patlayıcı madde, silah ve bomba yapımında kullanılan malzeme ile ilgili soruşturma sürüyor". Milliyet. 2 aralık 1978. Sayfa: 9.; "TİKKO üssü sanki silah deposuydu". Hürriyet. 2 Aralık 1978. Sayfalar: 1, 13.
[8] TKP (M-L), Ali yoldaşa işkence yapılacağını çok iyi biliyordu, o yüzden 4 Aralık 1978 sabahı gazeteleri aramış ve basına Ali yoldaş hakkında Cağaloğlu'ndaki Atasaray İşhanı önündeki çöp kutusuna "TKP (M-L) Bölge Komitesi - TİKKO Bölge Komutanlığı" imzalı bir bildiri bıraktığını bildirmişti. Bildiride "Ali yoldaşın titiz bir bakıma ihtiyacı olduğu" belirtilip devamla şöyle denmişti ("Maltepe'deki patlamada yaralanan TİKKO'cuya iyi bakılması istendi". Milliyet. 5 Aralık 1978. Sayfa: 14.):

"Ali Yılmaz savaş esiri muamelesi görmelidir. Yoldaşımız bakımsızlık ve ihmal sonucu ölürse hesabını hastane yetkililerinden, işkence yapılırsa veya işkencehanelerde katledilirse bizzat işkenceyi yapanlardan hesap soracağız."

[9] "TİKKO üyesi Yılmaz hastanede öldü". Milliyet. 14 Aralık 1978. Sayfa: 9.
[10] "Sayı: 1980/28. Esas No.: 1980/288. Karar No.: 1981/1335. - İddianame: Türkiye Komünist Partisi Marksist-Leninist (TKP/M-L) - Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş ordusu (TİKKO) - T. Marksist-Leninist Gençlik Birliği (TMLGB) - TKP/M-L Geçici Koordinasyon Komitesi - I -" (7 Temmuz 1981). Şenel, Hakim Ön. Yzb. Özdemir.; Davarcıoğlu, Hakim Kd. Yzb. Abdülkadir.; Savaşeri, Hakim Yzb. Erdoğan. K.K.K. İstanbul Askeri Basımevi. 1981. İstanbul. Sayfalar: 95-96.; not: Yazım hataları aynen geçirilmiştir.
[11] "Esas No: 1988/16. Karar Tarihi: 1990/12. Karar No: 14.6.1990. - Gerekçeli Hüküm: Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist-TİKKO". Cengiz, SYNT. Yrd. As. Sav. Yaşar Atilla. İstanbul. 1990. Sayfalar: 26-27.; not: Yazım hataları aynen geçirilmiştir.
[12] "Yaşar Değerli'nin cenaze törenine Türkeş de katıldı". Aydınlık. 12 Mart 1980. Sayfa: 1.

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder